Başlıklar
TARSUS GEZİLECEK YERLER
Tarsus tarih yolculuğu yapmak isteyenler için bulunmaz yerlerden birisidir. Ülkemizde bu kadar tarihi yapıyı bir arada barından Tarsus, gezilecek yerler planlaması yapanlar için göz ardı edilmemesi gereken noktalardan biri olmalı. Gidip pişman olmayacağınız Tarsus’u yakından görelim.
Kudüs’te yer alan Kıyamet Kilisesi’nden sonraki en kutsal kilise olan Aziz Pavlus Kilisesi ve Aziz Pavlus Kuyusu bu ilçede yer almaktadır. Tarsus dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu ve Roma hamamını topraklarında bulundurmaktadır. Bunların yanında şehrin en önemli ve en eski kalıntılarından biri olan Kleopatra Kapısı da vardır. Tarsus gezilecek yerler açısından bunlarla sınırlı değildir.
İlçede Taşkuyu mağarası, şelalesi ve Tarsus Barajı da görülmeye değer yerler arasındadır. Gözlükule Höyüğü’nde de yapılan kazılar ile bu yörede ilk yerleşmenin Yeni Taş Çağı ile başladığı söylenebilir. Eshabı Kehf Mağarası, Şahmaran hamamı, Bilal-i Habeşinin Mekanı, Danyal’ın türbesi, Donuktaş, Roma mezarları, Tarsus Ulu Camii gibi birçok gezilecek mekana sahip olan Tarsus’a bir liste hazırlayıp gitmenizi tavsiye ederiz.
TARSUS İLÇESİNE GENEL BİR BAKIŞ
Mersin’in en doğusundaki ilçe olan Tarsus’un tarihte en yaygın Kilikya olarak anılan bölgede bulunan ilçenin Hitit başta olmak üzere oldukça köklü bir uygarlık geçmişi vardır. Şu anki nüfusu ile Tarsus Türkiye’de bulunan 25 ilden daha büyüktür. Berdan ovasından kuzeye doğru olan inişli çıkışlı arazi boyunca son yıllarda hızla geline bu ilçenin çok zengin bir tarihi olup, dini inançlar yönünden de önemli bir bölge haline gelmiştir. Hristiyanlar için de hac yeri olarak kabul edilmektedir.
TAŞKUYU MAĞARASI
Taşkuyu Mağarası girişi deniz seviyesinden 214 metre yüksekte ve bilinen toplam uzunluğu 470 metredir ve birbirine bağlı galerilerden oluşan Taşkuyu Mağarası oldukça ilgi çekmektedir. Galerilerde dikit, sarkıt, duvar, sütun ve perde damla taşları, örtü damla taşları ve havuzların mükemmel örneklerini görebilirsiniz. Mağara içinde mağara incileri de bulunmaktadır. Bu ilginç görüntüleri görmek isterseniz mutlaka uğramalısınız.
TARSUS ŞELALESİ
Berdan (Kydnos) çayı üzerinde bulunan Tarsus Şelalesi oldukça güzel bir görsel yaratmakta ve görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Berdan nehrinin 5 metre yükseklikten dökülmesi ile meydana gelen şelalenin bulunduğu alan Roma döneminde mezarlık olarak kullanılmıştır ve mezarlar zaman zaman gelgitler ile alçalan sular arasından görünmüştür ve birçoğu da tahrip olmuştur. Şelalenin bulunduğu alanın çevresinde bir takım tesisler bulunur ve burası günümüzde mesire yeri niteliği taşımaktadır.
ASHAB-I KEHF MAĞARASI
Dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan mitolojik hikaye Yedi Uyurlar’ın diğer adı Ashab-ı Kehf’tir. Bütün kültürlerdeki anlatılan hikayenin ortak yanı ise kendi halkını terk eden ve onlara yüz çeviren bir grup olmalarıdır. Daha sonra önemini yitirse de uzun bir süre Hristiyanlığın önemli bir hikayesi olan Ashab-ı Kehf İslam kültüründe önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için eziyete uğramamak uğruna kaçan, kendi halklarını ve hükümdarlarını terk edip bir mağaraya sığınan daha sonra o zamanın hükümdarının haber alması ile mağaranın ağzının kapatılması sonucunda mağarada yüzyıllar boyu uyuyan kişilerin hikayesi olan Yedi Uyurlar’ın günümüzde Mersin Tarsus’da bulunan Ashab-ı Kehf Mağarasında uyuduklarına inanılır.
Yedi Uyurlar 300 yıllık uykularından uyandıklarında aralarından birini yiyecek almak için şehre gönderirler daha sonra vermeye çalıştığı eski paradan şüphelenen esnaf yemek almaya gelen kişiyi takip ederek mağaraya ulaşır fakat mağarada sadece 7 yavru kuşun tünediği bir yuva vardır. Mağaraya 15 basamaklı bir merdivenden inerek ulaşılabilir ve 300 metre genişliğindeki mağaranın 3 farklı tüneli bulunmaktadır.
MAKANM-I DANYAL CAMİİ
Yanında İslam ve İncil kaynaklı inanışlara göre peygamber olan Danyal’ın mezarının bulunduğu Makam-ı Danyal Camii küçük bir komplekstirç bir yenileme projesinde bodrum katında yer alan iki Roma köprüsünün kemerine rastlanmıştır. İslam’da Danyal Kur’an’da geçen 25 peygamberden biri değildir fakat kutsal bir kişi olduğu kabul edilir ve efsaneye göre kıtlık döneminde Tarsus’a davet edilmiştir ve şehre refah getirmiştir. Öldüğünde ise Tarsus’a gömülmüştür ve mezarının ortaya çıkarılmasından önce bile mezarının olduğu düşünülen yerin yanına küçük bir camii inşa edilmiştir bu da Makam-ı Danyal Camiisi’dir.
Bir kaynağa göre Tarsus Raşid’in hslifesi Ömer tarafından ele geçirilmiştir ve Ömer’in bir subayı büyük bir mezar bulmuştur. Mezardaki kişinin parmağında olan yüzük üzerinde iki aslan ve bir çocuk varmış. Ömer bu kişinin Danyal olduğunu tahmin etmiştir ve korumak için de nehrin altına gömmüştür.
NUSRET MAYIN GEMİSİ MÜZESİ
Birinci Dünya Savaşı Çanakkale deniz savaşlarında büyük başarı göstermiş olan mayın gemisi Nusret, günümüzde Tarsus’da Nusret Mayın Gemisi Müzesi’dir. Arapgirli Cevat Paşa’nın emri ile Osmanlı donanması ve Türk Deniz kuvvetlerinde hizmet veren geminin asıl ismi Nusrat’tır ama zamanla Nusret olmuştur. 1962 yılında özel kişiler tarafından satın alınan gemi 1990 yılında Mersin açıklarında alabora olmuştur ve 1999 yılında da gönüllü bir grup tarafından su yüzüne çıkarılmıştır. 2003 yılında ise Tarsus Belediyesi tarafından bir anıt haline getirilmiştir. Ülkemizin tarihinden izler taşıyan bu müze görülmeye değerdir.
TARSUS HAYVANAT BAHÇESİ
Önceden şehir merkezinde yer alan daha sonra Tarsus Belediyesi tarafından taşınan Tarsus Hayvanat Bahçesi’nde az sayıda küçük hayvan bulunmaktadır. Berdan baraj gölünün güney batısında bulunan Bolatlı mahallesi içinde yer alan hayvanat bahçesine gelecek ziyaretçiler Tarsus’ta mavi bulvarı izlerler ve otoyol viyadüğünden sonra buraya ulaşırlar ve burada aralarında aslan ve kaplanın bulunduğu çok sayıda tür bulunmaktadır ve 2018 yılında 81. tür olarak zebra getirilmiştir.
OLD TARSUS HOUSES
Tarihi geçmişi oldukça zengin olan Tarsus’ta günümüzde de önemini korumaya devam eden Old Tarsus Houses yani Tarihi Tarsus evleri oldukça ilgi çekmektedir. Kerpiç, taş ve ahşap kullanılarak hazırlanan evlerin alt katı ambar ve üst katı yaşam alanı olarak kullanılmıştır ve evlerde çok yer kapladığı için Çukurova’da yetişen pamuklar alt katta yer alan ambarlarda muhafaza edilir. Çeşitli film ve dizilere ev sahipliği yapan ve tarih kokan bu evler günümüzde sağlamlaştırma çalışmaları ile yenilenmişlerdir. Hatta bazıları butik otel, kafe ve restoran olarak da kullanılıyordur.
Günümüze kadar ulaşmış bu evlere daha sonradan mutfak, tuvalet ve banyo gibi eklemeler yapılmıştır ve çatıları güçlendirilmiştir. En etkileyici yanları ise emek emek işlenmiş ve binbir çeşit nakış yapılmış kapılarıdır. İç bölümlerinde sade bir görüntüye karşın dış bölümünde harika desenler bulunmaktadır. Evlerin hepsinde küçük veya büyük avlu yer almaktadır ve yaşamın büyük bölümü burada geçer. Büyük duvarlar arkasında kalmasına rağmen avlular ferah ve havadardır.
Sürekli yerleşim gören Tarsus son yüzyılın kültürleri ile şekillenmiştir ve bu mimariyi her yerde göremeyeceğinizi bilmeniz gerekmektedir.
Paul Kilisesi
St. Paul Kilisesi’nin inşa tarihi 1102’dir ancak kubbesiz bir bazilika 1862 yılında inşa edilmiştir. Vatikan tarafından Aziz Paul Sempozyumu ve Ayini düzenlenmiştir ve Hristiyanlar için kutsal olan bu kilise Hristiyanlar tarafından hac yeri olarak ziyaret edilmektedir. Tarsus’un Kızılmuray mahallesinde yer alan Aziz Paul’un evi olarak bilinen yerin hemen yanında da derinliği 38 metre olan St. Paul kuyusu bulunmaktadır. Hristiyanlar tarafından St. Paul kutsal kabul edildiği için kilisesi de kuyusu da kutsal kabul edilir ve devamlı ziyaret edilir. Bu kilise, kuyu ve çevresi 2010 yılında Dünya Miras Listesine aday olarak sunulmuştur. Giderseniz mutlaka uğramalısınız
KLEOPATRA KAPISI
Adını Mısır kraliçesi yedinci Kleopatra’dan alan Kleoparta Kapısı Tarsus’da bulunan bir şehir kapısıdır. Tarsus’un tam girişinde yer alan bu kapıdan Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Tarsus’u anlatırken iskele kapısı ismini takarak bahsetmiştir. Yapımında horasan harcı kullanılan Kleopatra Kapısının kenarı at nalı şeklinde ve 6.17 metre yüksekliktedir. Bir diğer adı Deniz kapısı olan kapı Bizans döneminde inşa edilen kent surlarından biridir. Diğer kapıların adları ise Dağ Kapısı ve Adana Kapısı’dır. Bu üç kapılı surlar Mısırlı İbrahim Paşa tarafından sadece Kleopatra Kapısı kalacak şekilde. Ünlü Mısır kraliçesi Kleopatra ile Romalı sevgilisi General Antonius ile Tarsus’ta buluşmak üzere geldiklerinde büyük bir tören ile karşılanmışlardır ve Deniz kapısının şehre onla beraber geldiği söylenir. Bu sebepten dolayı Kleopatra Kapısı olarak anılır.
Mersin’in birçok uygarlık ve medeniyet görmüş hala da birçok kişi tarafından meşhur ve birçok din için özel olarak kabul edilen ilçesi Tarsus’da bulunan bu güzellikleri ve bunun gibi birçok tarihi, mimari ve doğal güzelliği görmek istiyorsanız düşünmenize gerek yok, hemen yola çıkın ve gezip görmeye başlayın. Tarsus’da görülecek o kadar çok yer var ki bir sıraya koymak için liste yapmayı unutmayın yoksa zamanınızı çeşitli seçenekler arasında karar vermeye çalışarak boşa harcayabilirsiniz.
Mersin’de Gezilecek Yerler
- Anamur Gezilecek Yerler
- Toroslar Gezilecek Yerler
- Erdemli Gezilecek Yerler
- Gülnar Gezilecek Yerler
- Mersin Gezilecek Yerler Listesi
- Aydıncık Gezilecek Yerler
- Silifke Gezilecek Yerler
- Bozyazı Gezilecek Yerler
- Mezitli Gezilecek Yerler