Ergani Gezilecek Yerler

Ergani ilçesi Diyarbakır iline bağlı olan 18 ilçeden yalnızca bir tanesidir. İl merkezine olan uzaklığı 53 km’ dir. Ergani ilçesine gidebilmek için şehir merkezinden kalkmakta olan dolmuşlara binerek buraya ulaşabilmeniz mümkün. Ergani gezilecek yerler binlerce yıllık tarihi içinde barındırır. Ergani ilçesi nüfusu birçok ilden çok daha fazla miktardadır.

Diyarbakır ilinde 100 bin üzerinde nüfusa sahiptir. Diyarbakır’ a bağlı olan en büyük ilçedir. İlçeye bağlı olan 86 köy bulunuyor. Ergani ilçesi daha önce bir birçok farkli isim ile kullanılmıştır.

Akranya, Erkanikana, Yanari, Urhana, Erkenin, Zülkarneyn, Urhana, Aşat gibi farklı isimler ilçe, Cumhuriyet döneminin ardından Osmaniye olarak daha sonra ise Ergani olarak değiştiriliyor. Ergani ilçesinde bakır madeni çıkarılıyor. Ancak bu maden Elazığ ile Ergani ilçesi arasında çıkarılıyor.

İlçe merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ayrıca buralarda oldukça kaliteli petrol kuyuları bulunuyor. Ergani ilçesi her yönü ile zenginliği gösteriyor. Ergani tarihi oldukça eskiye dayanıyor.

İlçenin yakınlarında bulunan Çayönü höyüğünde yapılmış olan kazılar sonucunda bu ilçenin ilk yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor. İlçenin merkezinde tarihi yapı bulunmasa da çevresinde birçok tarihi yapı bulunuyor.

Çayönü Ören Yeri

İlçe merkezine yaklaşık olarak 7 km kadar uzaklıkta yer alıyor. Sesverpınar köyünde bulunuyor. Bu yerleşmenin yaklaşık olarak 9 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülüyor. Bu ören yerini ziyaret eden kişiler hayrete düşüyor.

En son buralar bir Polonya’ lı gezgin tarafından gezilmiştir. Gezinin ardından burada mucize yaratan bir mabet bulunduğunu anlatmıştır. Burada birçok kazı yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Buradan çıkan birçok tarihi yapı ve eser Diyarbakır Müzesinde sergileniyor.

Girikihaciyan Tepesi

Bu tepe uzun yıllar önce keşfedilmiş ve uzun yıllar önce burada yerleşimler başlamıştır. Bu tepe yaklaşık 7 bin yıl öncesinde yerleşmenin meydana gelmiş olduğu bir tepedir. Bu tepeden ilçe merkezine bakıldığında oldukça güzel bir manzara görülür. Ayrıca burayı önemli kılan bir başka özelliği ise Kuzey Irak, Suriye ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülmekte olan yuvarlak planlı ve kubbeli evler renkli boyalar süslemeli çanak çömleklerdir.

Zülkifil Dağı ve Makamı

İlçe merkezine 5 km kadar uzaklıkta yer alıyor. Bu dağda Zülküf Peygamberin yaşamış olduğu rivayet ediliyor. Dağin tepesinde Zulküf peygambere ait olduğuna inanılan bir türbe ve makamı olduğu halk tarafından söyleniyor. Bu dağ birçok turist vebyerli halk tarafından ziyaret ediliyor. Hatta bu dağın şifalı olduğuna inanılıyor, hamile kalamayan kadınlar bu dağa gelip dua edip adaklar adıyorlar. Bu edilen duanin ardından kız çocukları olursa Zülkifiye, erkek çocukları olursa da Zülküf ismi konuluyor. Bunun yanı sıra bu dağın tepesinde özel bir bitki yetişiyor. Bu bitki Zülkif peygamberin gözlerinden akan gözyaşlarından yeşeren makam çiçeğidir.

Hilar Mağaraları

İlçe merkezine 7 km kadar uzaklıkta bulunan sesverpınar köyünde yer alıyor. Bu mağara Anadolu’ da yerleşim yerinin bulunduğu en eski yerleşim yeridir. Mağara etrafında birçok kalıntıya rastlanıyor.

Bu kalıntılar ve kabartmalar Roma dönemine ait kalıntılar ve kabartmalarıdır. Bu mağaranın içinde yüzlerce mezar odası yer alıyor. Bu mezarların Roma dönemine ait olduğu düşünülüyor.

Bu gizemli mağarayı ziyaret etmek içi her yerden ziyaretçi geliyor. Roma mezarlarına yoğun ilgi bulunuyor Türkiye’nin 81 ilinden mağaralar ziyaret edilmek için Diyarbakır’a geliniyor. Özellikle tarih severler için bu mağaralar, oldukça değerli ve dikkat çekicidir. Mağara bir kayalıkta bulunuyor ve bu kayalığın etrafında pek çok oda mezar yer alıyor.

Tarihçiler ve arkeologlar gidip oda mezarlarını inceleyerek hangi tarihe ait olduklarını bulmaya çalışıyorlar. Mezarların dış tarafında Roma dönemini anımsatan yazılar, kabartmalar yer alıyor. Bunun yanı sıra mezar süslemeleri, İran tarzını yansıtan figürleri de bünyesinde barındırıyor. Mezarların kuzey tarafına bakıldığında ise Neolitik döneme ait kalıntılar bulunuyor.

Hz. Meryem Kilisesi

Ergani ilçesinde yer alan bu kilise Zülküf dağının doğusunda yer alıyor. Günümüze sağlam bir şekilde gelen ve yakılmalara maruz kalmayan nadir yapılardan yalnızca bir tanesidir. Dicle ırmağına bakan büyük bir kayalık üzerinde Ermeniler tarafından inşa edilmiştir.

Ziyaretçi akınına uğrayan ve merak edilen bu kilise her dönem büyük bir ilgi görmüştür. 1915 yılında Ermeniler bölgeden uzaklaştırılınca bu kilise boş bir şekilde kalıyor. Ancak her bahar döneminde Ermeni halkı Hz. Meryem kilisesine gelip ibadet edip bir gece kalırmış. Bu 1960 yılına kadar devam edip daha sonra ise son bulan bir gelenektir.

 

Ergani Kalesi

Ergani ilçesinde yer alan bu kale günümüzde bir yıkıntı ve harabe durumdadır. Kalenin kimler tarafından, hangi yılda yapılmış olduğu hakkında herhangi bir bilgi mevcut değildir. Bu kale Evliya Çelebi’ nin Seyahatnamesinde de yer alıyor. Kısa bir metin halinde bu kale ile ilgili bilgi verilmiştir. Bu kalenin yapıldığı zamanlar ile ilgili çeşitli efsaneler yer alıyor.

O zamanda yaşayan kralın çok güzel bir kızı varmış. Kızın adı Zozey’ miş. Bu rivayete göre Zozey’in muallime olunduğu söylenir. Güzel ve zeki olduğu gibi aynı zamanda bencil olduğu da söyleniyor.

Bu kızın güzelliği dillere destan olacak bir derecedeymiş. Kralın hiç sevmediği bir genç kızına aşık olmuş. Kızı da aynı şekilde çocuğa aşık olmuş. Kral kızını asla bu adama vermek istemediği için kaçırıp bu kaleye getirmiş.

Kız için bu kaleyi inşa etmiş ve kızı ölene kadar bu kalede yaşamış. Ayrıca bazen kaleden çıkıp gezebilmesi adına kale üzerine bir de köprü yaptırmış. Günümüzde hem kalenin hem de köprünün kalıntılarını yer alıyor. Bu kalenin içini ve etrafını dikkatli bir şekilde gezip her yerini incelemeniz gerekiyor. Tarihi kalıntılar oldukça dikkat çekici bir nitelikte.