Kütahya Gezilecek Yerler

Hem olağanüstü tarihi ile hem de yemyeşil doğası ile insanları büyüleyen bu şehir kesinlikle gezilmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra sağlık ve kaplıca alanları ile de son derece ünlenmiştir. Dünya çapında bu turizme de önemli bir katkı sağlayan şehir gezilmesi kolay şehirlerimiz arasındadır. Bu sebepten ötürü her sene hem yerli hem de yabancı olmak üzere binlerce turist ağırlıyor. Kütahya gezilecek yerler listesi yapılırsa öncelikle şehrin tarihi ve kültürel yapılarından başlanılması gerekiyor.

Antik çağlardan günümüze kadar gelen pek çok mimari yapıyı ziyaret ederken, bunun yanı sıra Domaniç ormanlarının tertemiz havasını ciğerlerinize çekebilir ve bu şekilde yürüyüş yapabilirsiniz. Diğer yandan pek çok termal tesislerde keyifli bir şekilde konaklama sağlayabilir ve sağlık açısından önemli bir olanak elde edebilirsiniz. Diğer yandan muhteşem kaleler, tarihi binalar, eşsiz camiler, Mevlevihane, muhteşem tarihi ve şehitlikleri ile her yönden memnun kalacağınız tarihi bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. Bunun yanı sıra Kütahya Arkeoloji Müzesi ile birlikte yine Kütahya Çini Müzesini kesinlikle ziyaret etmeniz gerekiyor.

M.Ö başlamış olan medeni kültürler ile birlikte günümüze kadar zarar görmeden gelebilmiş harika mimari eserleri gözler önüne seriyor. Bilhassa Çini ve seramik sanatının vazgeçilmez bir şehri olarak öne çıkıyor bu şehir. Bu konuda oldukça önemli tarihi kalıntılara şahitlik etmenize olanak sağlıyor. Kütahya’ da gezilmesi gereken bu listelere uyulduğunda Kütahya’ da gezilmeyecek yer kalmaz.

Aizanoi Antik Kenti

Roma imparatorluğu’nun en önemli antik kentleri arasında yer alan bir bölgedir. Kütahya’nın Çavdarhisar merkezinde yer alıyor. Bilhassa muazzam tiyatro kompleksi, Zeus Tapınağı, Macellumu ile beraber bir benzeri olmayan muhteşem bir antik kent olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra agoralar, tamamen doğal olan su kanalları ve nektopoller üzerinden son derece güzel bir mimari ziyaret gerçekleştirmeniz mümkün.

Zeus tapınağı, tiyatro kompleksi ve macellumu ile birlikte ikinci Efes olarak bilinen kentin dünya çapında başka herhangi bir örneği yoktur. Bilhassa Zeus Tapınağı’nın neredeyse tamamı herhangi bir zarara uğramadan günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bu özelliği ile birlikte ayrı bir öneme sahiptir. Aizanoi Antik Kenti’nde Roma döneminde yaşayan kişi sayısı yaklaşık olarak 80 bin kişi olduğu düşünülüyor. 13.500 kişiden oluşan stadyumu, 20 bin kişiden oluşan tiyatrosu bu düşünceyi neredeyse doğrular bir niteliktedir. M.S 2. Yüzyıla kadar uzanan tarihi ile birlikte Aizanoi Macellum’u dünya çapında bilinen ilk borsalarından bir tanesidir.

O dönemde satılmış olan malların fiyatlarını gösteren yazıtlar yıpranmadan günümüze kadar ulaşabilmiştir. Agoralar, su kanalları ve nekropeller ile birlikte pek çok tarihi yapıyı görebilirsiniz. Aizanoi Antik Kenti Kütahya’ya yaklaşık olarak 58 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor. Özel kendi şahsi arabanız ile gidebileceğiniz gibi Emet, Gediz, Çavdarhisar ilçelerine giden otobüsler aracılığı ile de antik kente ulaşımı sağlayabilme imkanına sahipsiniz.

Aizanoi Antik Kenti, Kocaçay Irmağı’nın yukarı kısmında tanrıça Meter Steunene’nin kutsal mağarası dolaylarında Frigyalıların yaşamış olduğu düşünülüyor. Şehrin oluşumu ise mitolojik olan hikayeye göre ise Azan adlı mitoloji kahramanının su perisi Erayo ile efsanevi kral Arkas’ın birlikteliğinden dolayı bu şehir oluşmuştur. Tamamen efsanevi olan bu inanışa inanan kişi sayısı bir hayli azdır.

Frig Vadisi

Volkanik olan tüflerin meydana gelmiş olduğu volkanik bir yapıyı içerisinde barındıran Frig Vadisi, Frigyalıların daha önce M.Ö 9 yüzyılda yaşamış olduğu bölgeler arasında yer alıyor. Dağlık Frigya bölgesi olarak bilinen bu alan, kayaların oyulması üzerinden tamamen doğal olan bir yapı meydana gelmiştir. Son derece zengin süslemeler, üçgen alınlık ve ana tanrıça heykeli ile birlikte mutlaka gelip görmeniz gereken yerler arasında bulunuyor.

Domaniç Ormanları

Son derece güzel bir manzarası olan Domaniç ormanları, Kütahya’ da kesinlikle ziyaret etmeniz gereken yerler arasında bulunuyor. Özellikle buraya ilkbahar ve yaz aylarında gelip burayı ziyaret etmelisiniz. Yeşilin her tonu ile bitkilere ve en doğal olan muhteşem varlıklara şahitlik edebilirsiniz. Bol oksijenli ve huzur verici bu ormanda yürüyüş yapabilirsiniz. Şehrin tüm stresinden kurtulma şansını yakalamanız gerekiyor. 30 kilometrekarelik alana sahip olan bu ormanda dilediğiniz kadar yürüyüş yapabilirsiniz.

Domaniç Ormanları’nda piknik yapabilir, sevdikleriniz ile birlikte yürüyüş yaparak bu hayatın tadını çıkarabilirsiniz. Bu güzel ormanda birbirinden güzel olan fotoğraflar çekebilirsiniz. Domaniç yalnızca doğal bir güzelliğe sahip değil aynı zamanda tarihi bir dönemde sahiptir.

Rivayete göre Ertuğrul Gazi yaz aylarını Kütahya’nın Domaniç Ormanları’nda geçirmiş olduğu söyleniyor. Domaniç ormanları il merkezine yaklaşık olarak 90 kilometre kadar bir mesafede yer alıyor. 40 farklı bitki türü bu ormanda yetişiyor. Kütahya’ ya geldiğinizde mutlaka gezmeniz gereken yerler arasında yer alıyor.

Kütahya Kalesi

Kütahya’nın kurulmuş olduğu yer olarak bilinen Hisar tepesinde yer alan Kütahya kalesi, Antik çağlardan günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan mimari yapılar arasında yer alıyor. Üç farklı bölümden oluşan bu tarihi kale M.S 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından yaptırılmış olduğu tahmin ediliyor. Daha sonra ise Selçuklular ve Osmanlılar döneminde restorasyona uğramıştır. Osmanlılar ve Selçuklular burayı restore etmiştir. Mescit, kahve, çeşme, döner gazino ile beraber harika bir tarihi ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. Kütahya Kalesi’nin üç farklı bölümü bulunuyor. Yukarı, iç ve aşağı kaleden meydana gelen Kütahya Kalesi’nin burçları moloz – kesme taş karışımından yapılan bir eserdir.

Evliya Çelebi’ye göre 70 farklı burcu bulunan bu kalede iki tane çeşme iki tane mescit yer alıyor. Döner gazinonun ise Cumhuriyet Dönemi’nde yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Turizm Bakanlığı tarafından bu kale birçok kez restore edilmiştir. Kütahya’nın en önemli tarihi eserleri arasında yer alıyor. Birçok döneme tanıklık eden bu kaleyi ziyaret etmenizde büyük fayda var.

Çinili Camii

Şehrin merkezinde olan bu Çinili cami Orta Asya mimarisinin etkilerini taşıyor. En güzel ve en özel olan yapılar içerisinde bulunuyor. Dış yapısı ve süslemeleri mavi renkli Kütahya çini deriden yapılmış olan cami, dış cephesi 1973 senesinden bu yana tamamen seramik ile kaplanmış durumdadır. Caminin iç kesimlerinde muhteşem bir el işçiliğine şahitlik edebilirsiniz. Sekizgen olan ve 2 katlı caminin içerisi ise kalem işi süslemeler ile yapılmış muhteşem bir eserdir.

1973 senesinde Ressam Ahmet Yakupoğlu tarafından yaptırılan bu caminin dış cephesi tamamen seramik ile kaplıdır. Şahane bir el işçiliği ile büyüleyen caminin içerisinde de çini motiflerine sıkça yer veriliyor. İl merkezinde yer alan ve buradan kalkan 10 numaralı otobüs ile ulaşabileceğiniz caminin çok tatlı, şirin bir tane de bahçesi var. Hem iç mimarisi ile hem de dış mimarisi ile ziyaretçilerini büyülüyor.

Dumlupınar Şehitliği

Kurtuluş Savaşı boyunca bütün çeşitli cephelerde şehit düşmüş olan bireylerin anısına hazırlanmış olan Dumlupınar Şehitliği, kahramanca gösterilmiş olan mücadelenin her ayrıntısını sunuyor. Bilhassa 30 Ağustos 1922 senesinde Dumlupınar’da büyük bir zafer ile sonuçlanmış Başkomutanlık Meydan Muharebesi için, bu şehitlik özel bir şekilde yapılmıştır.

26 Ağustos 1922 günü Afyon Kocatepe’de başlamış olan Başkomutan Meydan Muharebesi Dumlupınar’ da başarı elde edilerek sonuçlanmıştır. Dumlupınar Şehitliği’nde üç komutan anıtı, 500 kişiden oluşan sembolik şehit mezarları, şehit baba oğul anıtı, Mehmetçik anıtı, milisler anıtı, Namazgah yer alıyor. Şehitliğin ziyaretinin ardından Dumlupınar kurtuluş savaşı müzesi ve kurtuluş parkını da ziyaret edebilirsiniz.

Çini Müzesi

Elbette Kütahya denildiği zaman akla ilk olarak Çini geliyor. Hal böyle olunca bu şehirde bir tane çini müzesinin olmaması enteresan olurdu. Bu şehre gittiğinizde mutlaka gezip görmeniz gereken bir yerdir. Zira çinicilik sanatı Kütahya’nın yüzyıllardır en önemli olan sanatlarından bir tanesidir. Tarihi bir külliye içerisinde yer alan ve hizmet veren Kütahya çini müzesi, bu alanda ve bu konuda açılmış ilk ve tek müze olma özelliğine sahiptir. Germiyan Beyi 2. Yakup Çelebi tarafından 1411 senesinde inşa ettirilen külliye medrese, imaret, hamam ve mescitten oluşuyor.

Kültür ve turizm bakanlığı tarafından imaret ve türbe bölümü restore edilmiştir. Bu restorasyondan sonra 1999 senesinde Çini müzesi olarak açılışı yapılmıştır. Müzede yer alan eserler 14. Yüzyıldan günümüze kadar gelen Kütahya ve İznik’ te üretilmiş olan çini vazolar, tabaklar, ev eşyaları, panolar sergileniyor. Müzeyi dolaşırken müzenin içerisinde 2. Yakup Çelebi’ ye ait olan dünyanın en büyük ikinci taş kitabesini de kesinlikle görüp incelemeniz gerekiyor. Bu güzel çinilere ev sahipliği yapan Çini Müzesi’ne giriş 5 TL’dir. Müze kartınız varsa buraya ücretsiz bir şekilde de giriş yapabilirsiniz.

Kütahya Arkeoloji Müzesi

1314 yılında Umur Bin Savcı tarafından bu müze yaptırılıyor. Vacidiye Medresesi’nde yer alan Kütahya Arkeoloji müzesi, Ulu Camii’nin hemen yan tarafında yer alıyor. Antik zamanlardan başlamak üzere Hitit, Bizans, Selçuklu, Roma ve Osmanlı döneminden kalma birçok medeniyet eseri bu müze içerisinde sergileniyor. Burayı ziyaret eden kişiler kesinlikle burayı çok beğeneceklerdir.

Kütahya’ da mutlaka görülmesi gereken bir diğer müzede burasıdır. Arkeoloji Müzesi 1965 senesinde ziyarete açık bir hale gelmiştir. Antik çağlardan başlayıp Hitit, Bizans, Roma ve Osmanlı dönemine ait olan eserlerin sergilenmiş olduğu bir müzedir. Müzede yer alan en önemli eserlerden bir tanesi de Amazonlar Lahidi’dir.

Yüksek kabartma tekniği kullanılarak bu eser yapılmıştır. Günümüze kadar sağlam bir şekilde gelebilen sayılı Amazon Lahitlerinden bir tanesi olduğu için son derece önemlidir. Bu müzeye giriş 5 liradır.

Kaplıcalar

Tarihi güzellikleri ve doğal yapıları ile birlikte son derece meşhur bir yerdir. Kütahya kaplıcaları da dünyaca bilinen bir yerdir. Özellikle Yoncalı ilçesi ve çevresindeki termal kaplıcalar çok daha fazla turist ağırlıyor. Bu şehire kaplıcalar için çok fazla turist akın ediyor. Kütahya gezilecek yerler arasında yemyeşil olan doğası ile daha da Kiraz Dağı’nın etek kısımlarında bulunan bu kaplıcalara mutlaka gitmelisiniz.

Hayme Ana Türbesi

Hayme Ana, Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Gazi’nin ninesi, Ertuğrul Gazi’nin ise annesidir. Oğuzların Bozok kolunun kayı boyuna ait olan bir Türkmen kızıdır. Kayı Boyu önceleri Ankara’nın batısında yer alan Karacadağ yöresine yerleşmiştir. Ankara‘nın batısında yer alan Haymana ilçesi ismini buradan almıştır. Osmanlı Padişah 2. Abdülhamit, 1886 senesinde Hayme Ana’nın kabrinin buldurarak üzerine şimdi bulunan yaptırmıştır. Hayme Ana, Çarşamba köyünde her yıl düzenli olarak eylül ayının ilk pazar günü göç şenlikleri etkinlikleri ile anılıyor. Kütahya gezilecek yerler arasında mutlaka olmalıdır.