Yüreğir Gezilecek Yerler

Adana’nın merkez ilçelerinden en önemlilerinden biri Yüreğir’dir. Oldukça büyük ve kalabalık ilçe denize de yakın durumda bulunur. Seyhan nehri ile beraber Seyhan ilçesinden ayrılır. Nehir Adana’nın ortasından geçer ve aynı zamanda iki ilçeyi birbirinden ayırıyor. Adana’nın merkezinde olduğu için Yüreğir’e ulaşım rahat sağlanır. Yüreğir gezilecek yerler özellikle tarihi çok eskilere dayanan yerleşim yeri medeniyetlerden kalan yapılarla da dikkat çekiyor.

Dilerseniz Yüreğir’in kısaca değinelim. Yakapınar adıyla bilinen bölgedeki Misis yöresinde hem Roma hem de Memlükler’in izleri bulunuyor. Daha sonraki dönemde Misis, satraplarının başkenti haline gelir. Bölgenin topraklarına katılması 1517 senesinde Yavuz Sultan Selim tarafından gerçekleştirilir. Bölgenin Yüreğir adını alması çok eski tarihe dayanıyor. Yaklaşık 1340 senesinde bölgede Mısır Memlük Devleti etkindir.

Üçok’a bağlı Yüreğir aşireti Misis bölgesinde Çaldağı’na yerleşir. Yerleştikleri bölge, ovaya hakim yer alır. Aşiret yerleştikleri alanda köyünü kurar. Bölge o dönem ticaret yollarının da yakınında bulunur. Yine Çaldağı’na başka bir toplum ise Ramazanoğulları’dır. Yaklaşık 1360 senesinde bölgedeki Ermenileri yenerek Adana merkezini ele geçiriyor. Stratejik konum açısından bir bölge olan Yüreğir’de bu ait yapılardan bazıları hala varlığını sürdürür. Değişik ait izleri keşfetmek isteyenler için Yüreğir’de gezilecek rotaları sıraladık.

Adana il merkezinin kısmı da Yüreğir’dir. Bu nedenle ulaşım oldukça rahattır. D-400 karayolu ya da TEM otoyolu ile beraber bölgeye ulaşılabilir. Yüreğir otogarı ile de komşu ve diğer ilçeler ile bağlantı olur. Yüreğir’e demir yolu ile İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dan ulaşmak da mümkündür. Hava yolu sayesinde ulaşmak isteyenler de Adana Şakir Havalimanı üzerinden Yüreğir’e rahatça ulaşabilir. Havalimanı Yüreğir’in 4 kilometre mesafede yer alıyor.

Misis Ören Yeri

Adana’dan geçen diğer önemli ırmak Ceyhan ırmağıdır. Misis yeri de ırmağın kıyısında, Yakapınar köyü bulunur. Yüreğir merkezine ortalama 27 kilometre mesafesi vardır. Tarihte bir ticaret yolu olan İpek Yolu, bu geçer. Misis antik kenti, 7000 senelik bir tarihi bugüne taşıyan bir bölgedir. Milattan önce 1200’lü senelerde kurulduğu düşünülüyor. Meşhur Troya Savaşları’nda etkin biçimde rol oynayan Mopsus ismindeki hükümdar kentin büyük temellerini atmıştır. İsminin de bu hükümdardan tahmini geldiği sanılır. İlk zamanlarında Mopsuestia ismiyle anılan bölge Türkçe Mopsus’un anlamına gelir.

O yıllardan bu zamana yerleşim yeri özelliğini kaybetmeyen bölge bir kültürel mirastır. Antik Kent SİT alanı yer alır. Merkeze bağlı, Ceyhan kıyısındaki “Yakapınar” köyü bölgesindedir. Adana merkezine ortalama 27 km uzaklıktadır. Yılanlı kale ise ortalama 16 km uzaklıktadır. Misis şehri, Ceyhan ırmağının sağ tarafındaki höyüğün toprak yığınları altında saklıdır. Yaklaşık 7000 yıllık bir yerleşim yani Misis şehri kalıntılarını gezmeden hemen önce, buranın önemini bilmekte fayda var.

Tarihi ipek yolu da esasında buradan geçer. Adana şehir merkezinden sonra, ikinci bir geçidi durumundadır. Suriye’den bir yol, Amanos dağlarını Kanlı Geçit’ten Çukurova’ya, buradan ise temelde Misis ve Adana’ya ulaşmaktaydı. Antakya’dan Belen Geçidi’ni İskenderun ve Payas üzerinden gelmiş olan diğer bir yol, Misis üzerinden Tarsus’tan Gülek Boğazı temelde İç Anadolu’ya ulaşmaktaydı. Yumurtalık başlayarak kuzey kervan yolunun ilk menzili kentiydi. Uzak diyarlardan, farklı getirilen taşınabilir mallar, burada depolanır ve bu bölgeden dağıtılırdı.

Misis Köprüsü

Misis Köprüsü, Adana’nın diğer önemli nehri olan Ceyhan üzerine kuruludur. Eski çağlarda Adana-Halep kervan yolu da Misis Köprü’sünden buradan geçer. Bu yüzden tarihte de oldukça önemli bir yeri vardır. Söylenmekte olan efsaneye göre Lokman Hekim’in, ölümsüzlük iksirini Misis köprüsünden düşürdüğü ve burada kaybettiği söylenir. Dokuz gözlü olan bu yapı 4. Yüzyılda temelleri atılarak inşa edilmiştir. Bizans imparatoru olan Flauius Constantinus zamanı yapılmış olmasına rağmen kullanılabilir bir durumdadır.

Misis Kervansarayı

Misis Kervansarayı, Havraniye ismiyle de anılır. Misis Ören Yeri ile beraber kilometre mesafesi vardır. Bu yapı da coğrafi olarak Ceyhan kıyısında konumlanır. Döneminde önemli bir merkez Kervansaray Osmanlı dönemi Sadrazamlarından Köprülü Mehmet Paşa yaptırılmıştır. Tarihi 1600’lü senelere dayanır. Bugün yapının taş duvarları, kapısı ve mescidi hala sağlam durmaktadır.

Misis Mozaik Müzesi

Adana-Ceyhan yolu üzerinde olan müze 1959 senesinde açılmıştır. Misis Antik Kenti’nde kazılar pek çok tarihi eseri gün yüzüne çıkarmıştır. Özellikle höyükten çıkarılan Geç Roma Dönemine dair olan mozaikler ilgi çekicidir. Mozaiklerin 4. Yüzyıldan bir tapınak için yapıldığı düşünülür. Bunların dışında bölgeye dair diğer kalıntılar da Misis Mozaik Müzesi’nde sergilenir. Misis Kenti yakınlarında bulunan Misis Müzesi 1959 yılında hizmete açılmıştır. Müzede; Ören Yerinde yapılan kazılar sonucu ola mozaikler sergilenmektedir.

Havraniye Kervansarayı

Misis Antik Kentinin ortalama 1 km güneyinde Ceyhan Nehrinin yanında yer almaktadır. Kervansaray; Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1660 senesinde yapılmıştır. Havraniye Kervansarayı Osmanlı mimarisine ait izler taşımaktadır. Günümüze bu duvarları ve giriş kapısı ulaşmıştır.

Taş Köprü

Taşköprü Adana’nın en önemli sembollerinden biri sayılabilir. Adana’nın ortasından geçmekte olan Seyhan Nehri’nin üzerine kurulmuştur. Nehrin Yüreğir ve Seyhan’ı birbirine bağlıyor. Roma İmparatorluğu zamanı inşa edilen köprü ortalama 310 metre uzunluğa ve 11 metre genişliğine sahiptir. Dünya üzerinde bulunan açık en eski köprü olma özelliği de beraberinde taşır.

Atatürk Evi Müzesi

Burası Suphi Paşa Konağı ismiyle de anılır. Ramazanoğulları’na mensup bir kişi olan Suphi Paşa, Mustafa Kemal Atatürk’ü Latife Hanım ile beraber bu konakta misafir etmiştir. Atatürk’ün konağa geldiği zaman olan 15 Mart 1923 her sene15 Mart’ta müzede kutlanıyor. Konak 1981 senesinde müze haline getirilmiştir. Yüreğir ilçesinde bulunan müzeye giriş için hiçbir ücret ödenmez.

Roma Bazilikası

Misis Köprüsü yakınında olan Roma Bazilikası MS. 4. Yüzyılda yapılmıştır. Günümüze bu bazilikadan bozulmamış biçimde olan mozaikler ulaşmıştır. Burada bulunan mozaikler yerli yabancı pek çok turistin dikkat çekmektedir.

Tek Kubbeli Kübik Mescit Akça Mescit

Ulu camiye oldukça yakındır. Türkmen Beyi Ağcabey tarafından tahminen 1489 yılında yaptırılmıştır. Dönem: Ramazanoğlu Şahabettin dönemidir. Hemen yakınındaki Ulu Caminin 1513 senesinde yapıldığı bilindiği için, bu mescidin çok daha önceden bir tarihte burada yapılması önemlidir. Yapım tarihi Akça Mescit, Adana’nın en eski yapısıdır. Mescitte Selçuklu mimarisi görülür. Girişteki kapıda desenli rölyef işlenmiştir. Tamamen yapılan mihrap da, fazlaca görkemlidir. Yapının boyutları ortalama olarak 10 x 10 metredir. Kubbesi tek kısımdan oluşur ve oldukça küçük bir mescit şeklinde yapılmıştır. Dışarıdan bakıldığında ise tümüyle türbe görüntüsü verir.

Yüreğir Surları

Höyük ve Akropol surlar, yoğun olarak tahrip olmuş olup izlenebilmektedir. Yerleşimin ve köprüye bakan taraflarında sur duvarı parçaları görülebilir. Günümüze dek ulaşan surların büyük bölümü: kare şeklinde kesme taştan ve hafif yontulu taşlardan oluşmuştur. Duvarlarda taşlar, harç doldu ile yerleştirilmiştir. Bu surlar 3 kapı vardır. Adana batıya, Halep kapısı doğuya açılıyordu. Üçüncü kapı köprü kapısı ise, iki yandan duvarları olan bir geçit şeklinde kaleye açılıyordu. Köprü kapısı ana giriştir ve göre görkemli bir şekilde inşa edilmiştir. Çünkü görülen ve özenle işlenmiş olan mermer blok, büyük olasılıkla kapının tarafının oluşturan bir şekilde lentoya büyük oranda aittir.