Başlıklar
Isparta Gezilecek Yerler
Isparta, Toroslar’ın muhteşem manzaraları, güzel kokulu gül ve lavanta bahçeleri, Eğirdir Gölü’ nün pırıltısı Davraz’ın kayak keyfi ile son derece güzel bir şehirdir. Isparta her yıl Türkiye’de yaşam memnuniyetinin en yüksek olduğu 10 ilden bir tanesi seçiliyor. Hatta Türkiye istatistik Kurumu’nun verilerine göre Isparta 2017 senesinde şampiyon olmuştur. Isparta gezilecek yerler listesine giren mekanlar genelde doğal güzellik içeren yerler olduğunu görülüyor.
Kovada Gölü Milli Parkı – Isparta
Eğirdir ilçesinde yer alan 29 kilometre güneyinde bulunan Kovada Gölü, son derece sığ bir göldür. Eşi ve benzeri bulunmayan flora zenginliğinin ötesinde, açık hava da dinlenme ve eğlenme imkanları sağlayan büyük bur yerdir. Kovada Gölü ve etrafını milli park yapmaya yeterli olmuştur. 6534 hektar büyüklüğündeki milli park ve bu milli parkın çevresinde, doğa araştırması, yürüyüş, kamp yapma, kuş gözlemciliği, manzara seyretme gibi çeşitli aktiviteler yapılabilir.
Eğirdir Kovada Gölü Milli Parkı Bisiklet parkurunun başlangıç noktası Eğirdir otogar önü olan parkurun bitiş yeri Kovada Gölü Milli parkı olarak belirlenmiş ve hala aynı şekilde kullanılıyor. Bu yolun tamamı asfalt ile kaplıdır. Yolun ilk 4 kilometresi Eğirdir – Konya karayolu olduğundan dolayı bu bölümde bisikletçiler son derece dikkatli olmalıdır. 4 kilometre ötede bulunan Kovada Gölü Milli parkı tabelasından sağ tarafa doğru dönülüyor. Parkurun geriye kalan kısmı neredeyse tamamı bu yol üzerindedir.
Yol devam ettiği süre boyunca iniş ve çıkışlar neredeyse yok denecek kadar azdır. Yol boyunca sağda ve solda elma bahçeleri yer alıyor. Eylül ve Ekim aylarında elma toplama hasadı dönemi olduğundan dolayı yol boyunca kamyon ve traktörler ile karşılaşmanız çok olağandır. Bu sebepten ötürü dikkatli olunması gerekiliyor. Bu bölümde 23 kilometre ileriye gittikten sonra Kovada Gölü Milli parkı yol ayrımına gelinmiş olunuyor. Buradan sola dönüldüğü zaman parkurun son 3 kilometresi ziyaretçilerini Kovada Gölüne götürüyor.
Adada Antik Kenti – Isparta
Isparta Adada Antik Kenti’nin adı ilk olarak Artemidoros’ da geçiyor. Kent, 1881 senesinde ilk olarak G. Hirachfeld ve aynı zamanda W.M Ramsey tarafından bulunup tespit edilmiştir. Kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. M.Ö 2. Yüzyılda Termesosla Adada arasında yapılmış olan bir anlaşma metninde yer alıyor. Adada’nın en büyük kilisesi vadinin batı kısmında yer alıyor. Kilise burada eski bir yapının terastan yararlanılarak Bizans Dönemi’nde inşa edilmiştir.
Sağrak köyü yakınlarında yer alan adada Anyik kenti, Sütçüler ilçesi’ ne yaklaşık olarak 10 kilometre kadar uzaklıktadır. Alanda yer alan Roma Dönemi ve Bizans Dönemi yapılarının fotoğrafını çekebilirsiniz. Kral yolunu takip ederek vadi ve doğal güzelliklerin fotoğrafı da çekilebilir. Türkiye’ nin işaretli olan en uzun ikinci yürüyüş yolu olan Aziz Paul yolunun bir bölümü de düzgün bir şekilde döşenmiş taşlar ile kaplı kral yoludur.
Lavanta Kokulu Köy
Son derece güzel olan ve mis gibi kokan bu lavantalar tam olarak fotoğraf çekmek için en uygun yerdir. Kuyucak Köyündeki lavanya tarlaları. Isparta’nın keçiborlu olan ilçesine bağlı kuyucak köyü, her sene temmuz ayında mor bir renge bürünür ve her yer mis gibi kokar. Haziran sonu ile temmuz başı en güzel zamanları ancak her sene mevsimler kayabiliyor.
Yazılı Kanyon Tabiat Parkı
Isparta İlinde Kuyucak’tan sonra en çok seçebileceğiniz ikinci yer yazılı kanyon olacaktır. Toros dağlarından gelen mis gibi çam kokusu ile biraz kanyon yürüyüşü yapmak çok doğru bir karar olacaktır. Bunun yanı sırı yaz aylarında ve de hafta sonlarında buraya gelen insanların fazla oluşu biraz tadınızı kaçırabilir. Yazılı kanyona yazılı adının verilmesinin sebebi, kanyonun içinde, M.S doğan ve M.S 138 senesinde ölen Ünlü filozof Epiktetos imzalı bir şiirin olması.
Bu şiirin yazılı olduğu kayayı, kanyonun iç kısmına girdiğinizde ilk 5 dakikada görebiliyorsunuz. Bundan sonra ise karşınıza yukarı köprü çıkıyor. O köprüyü de geçtikten 25 dakika sonra da yazılı kanyonun asıl kaynağına varabilirsiniz. Kanyonun su kenarında piknik yapabilme şansına sahipsiniz. Yahta piknik masaları ve yiyecek içecek ihtiyacının karşılanabilmesi için küçük bir çay bahçesi yer alıyor.
Isparta Kebap
Konya ve Denizli ilinin kuru tandırı gibi Isparta’nınki de son derece meşhurdur. Isparta’nın merkezinde yer alan Ferah Lokantası da bu lezzetin en ünlü adresidir. Isparta’nın neresinde ne yerseniz yiyin yanında mutlaka üzüm hoşafı isteyin.
Eğirdir Göl
Eğirdir Gölü son derece güzel olan bir göldür. Günün değişik zamanlarında farklı renklere bürünen, gün batımında seyrine doyulmayan, etrafı elma ve şeftali dolu bahçeleri ile çevrili, berrak plajları ile son derece ünlü olan Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası gölü olarak biliniyor. Eğirdir Gölü, Sultan ve Karakuş Dağları’nın arasında ve il alanının orta kısmında yer alıyor. Gölün oluşmasında karstik yapının payı oldukça büyüktür.
Eğirdir Gölü’ nün güneybatı sahillerinde son derece derin ve kuytu koyları bulunuyor. Sarp olan kayalar ve yaylalar bu oylara son derece güzel görünümler veriyor. Bu göl kuzeyden güneye doğru uzanıyor. Yeraltı su kaynakları ile birlikte besleniyor. Göl kaynak sularından yanı sıra, civardaki pınarlardan da besleniyor. Eğirdir gölünün poyraz rüzgarı son derece tehlikeli dalgalar yaratabiliyor. Gölün kenar kısımları genellikle diktir. Bu dikliğin kaybolduğu yerlerde bataklıklar oldukça fazladır.
Pisidia Antiokheia Antik Kenti – Isparta
Bu antik Kenti meyilli ve bir kısmı kayalıklı bir arazinin üzerine kurulmuştur. Kuzey ve batı kısımlarından Hisarardı yolu, güneydoğusundan ise Hisarardı çayı geçiyor. Yamuk planı olarak bilinen kentte Roma ve Bizans Dönemi’ne ait olan yapı kalıntıları bulunuyor. Yakılmış olan kazılara ve yapılan araştırmalara göre surların geçmiş olduğu yerler tamamen belirlenmiş bir şekildedir. Şehrin kuzeyinde su kemerleri, hamam, palestra, Nympheum gibi yapıların kalıntıları mevcuttur.
Bunun yanı sıra Tiberius alanının yakınında bir tane Bizans kilisesinin kalıntıları yer alıyor. Kentin su kemerleri kuzeydoğu yönünde kısmi bir şekilde ayakta görülüyor. Antik kentte 1920 – 1924 seneleri arasında Amerikalıların yapmış olduğu kazılardan yaklaşık 56 sene sonra 1980 yıllarından itibaren müze müdürlüğü başkanı tarafından kültür ve turizm bakanlığının katkıları ile birtakım kurtarma kazıları yapılmıştır.
Aksu Zindan Mağarası
Aksu ilçesinin yaklaşık olarak 2 kilometre kuzeydoğusunda bulunan bir mağaradır. Aksu çayı boğazının güneye bakan tarafında, deniz seviyesinden yaklaşık olarak 1300 metre yükseklikte yer alıyor. 765 metre uzunluğunda olan mağaranın içi tamamen aydınlatılmış bir şekildedir. Yatay yönde gelişmiş olan mağaranın içinde yürümek ya da gezmek son derece kolay ve pratiktir. Yarı aktif bir şekilde olan mağara içinde değişik damlataş, kenartaş, akmataş ve yeraltı deresinin oluşturmuş olduğu sarkıtlar ve aşınım bulunuyor.
Bunun yanı sıra, mağaranın içinde bazı kesimlerde minyatür kanyonlar meydana gelmiştir. Mağaranın sonunda, hamam diye adlandırılan bölümün tabanında mozaik biçimli olan özgün kalsit kristalleri bulunuyor. Yapılmış olan analizler sonucu, mağara içinde akan suyun magnezyum ve kalsiyum değeri oldukça yüksektir. Yapılan araştırmaların sonucu bunu gösteriyor. Mağaranın giriş kısmında siyah, beyaz ve kırmızı taş tesseradan yapılmış olan köprü çayı tanrısı, başı iki yanında yunus motifi, alt ve üst kısımda kanatlı uçan erkek motiflerine rastlamak mümkün.
Melikler Yaylası – Isparta
Yenişar bademli ilçesi sınırları içerisinde bulunan, Dedegöl Dağı eteklerinde bulunan Melikler yaylası; Yenişarbademli ilçesi’ ne yaklaşık olarak 15 kilometre kadar uzaklıkta yer alıyor. Yayla alanında içme suyu olarak kullanılabilecek çeşmeler vardır. Fakat çeşme ve stabilize yolun güney doğusunda ve doğusunda kalan alan, kızıldağ Milli parkı sınırı içerisinde yer alıyor. Bu alanda kamp yapılması için oldukça uygun yerler var. Kamp alanı etrafı çam ağaçlar ile çevrilidir.
Düzlük ve son derece muhteşem olan bit Dedegöl Dağı manzarası noktada yer alıyor ve 1735 rakımda bulunuyor. Ayrıca her sene bu yaylada mayıs ayında, Dedegöl Dağcılık şenliği, ulusal seviyede aktivite olarak her yıl yapılıyor. Yayla alanından Pınargözü Mağarası’na yürüyüş yapmak son derece güzel bir aktivitedir. Isparta gezilecek yerler arasına mutlaka alınması gerekiyor.
Bu yaylanın havası oldukça güzeldir. Oksijeni bol olduğu için şehrin havasından bunalan kişiler yaylaya çıkabiliyor. Yayla alanından Yaka Kanyonu’na yürüyüş yapmak güzel olan bir diğer aktivitedir. Dedegöl Dağı tırmanışı dağcılar için son derece havalı olan bir aktivitedir.
Mimar Sinan Camii
Üzüm pazarı civarında yer alan, Isparta’nın en eski camileri arasında bulunan bir camidir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Isparta valisi olan Firdevs Paşa tarafından, 1561 senesinde Mimar Sinan stilinde yaptırılmış olan bir camidir. Kare planlı ve tek kubbeli olan bu cami, kuzeyde 5 kubbeli bir son cemaat yeri ile bir tane de minareye sahiptir.
İnşa kitabesi henüz bulunamamıştır. Düzgün kesme taşlar ile yapılmıştır. Bu camide 3 tane pencere açıklığı bulunuyor. Alt pencereler düz ve atkılı, taş söveli bir şekilde dikdörtgen karakterde olup, sivri kemerli bir alınlığa sahiptir. Kemer gözleri günümüzde camekanlar ile örtülüdür. Caminin giderlerini karşılamak amacı ile 1561 senesinde, firdevs paşa tarafından bir tane de bedesten yaptırılmıştır.