Başlıklar
Deyrulzafaran Manastırı
Deyrulzafaran Manastırı Mardin’ yolu düşenlerin ilk gitmesi gereken yerlerden birisi olarak biliniyor. Zafaran safran kelimesinden türetilmiştir, manastırın bu ismi almasında bu bölgede safran yetişmesi ya da safran renkli kesme taşların manastır inşasında kullanılması etkili olmuş olabilir. Artuklu Geniş bir Mezopotamya Ovası manzarasına sahip olan manastırın içerisinde girdiğiniz andan itibaren farklı bir yüzyılda yaşıyor havasına kapılabilirsiniz.
Manastır M. S. 5. yüzyılda inşa edilmiş. Artuklu Bir zamanlar Güneş Tapınağı imiş, daha sonra Romalılar bu manastırı bir kale haline getirmiş. İçerisinde getirilen aziz mezarları ile birlikte bir süre sonra da manastır yapmışlar. Deyrulzafaran Manastırı halen Süryaniler tarafından çok önemli bir dini merkez olarak kabul ediliyor ve kullanılıyor.
Deyrulzafaran Nasıl Bir Yapı?
Mimarisi ilgi çeken yapılardan birisi olan Dayrulzafaran’a girer girmez dışındaki nakışlarla işlenmiş taşlardan, kemerli kubbeler ve sütunlardan etkilenebilirsiniz. Bu manastır dört farklı yapıdan oluşuyor, bunlardan birisi Güneş Tapınağı, diğerleri ise Meryem Ana Kilisesi, Kubbeli Kilise ve Azizler Evi. Meryem Ana Kilisesi bu ismi alan kiliseler içerisinde önemli bir yapı. Bizanslılara ait mozaiklerin ve de Süryani dilinde yazılmış yazıların görülebileceği kilise içerisinde bulunan mezar odaları ile de meşhur.
Çok sayıda mezar odası bulunan bu kilisede eskiden rahipler oturur biçimde gömülürmüş. Çünkü İsa Mesih yeniden canlandığında doğudan gelecekmiş ve patrikler ve rahipler de doğuya bakacak şekilde oturtulmuş. Manastırın iç tarafındaki duvarlarda ise çok sayıda hayvan figürü bulunuyor, bunların da Nuh’un gemisine binen hayvanlar olduğu tahmin ediliyor. Manastır içerisinde çok sayıda oda var ama halen dini eğitim için kullanıldığından bu odaları gezmek yasak.
Deyrulzafaran Tarihi
Bu manastır ilk olarak Güneş Tapınağı olarak inşa edilmiş. O zamanlar pagan inancına ev sahipliği yapmış. Daha sonra Romalılarla birlikte yavaş yavaş Hıristiyanlık merkezi haline gelmiş. İlk başta sadece bir yeraltı tapınağı iken bir Ortodoks Hıristiyan Kilisesi’ne ardından da Süryani Kilisesi’ne dönüşmüş. Antakya’daki kiliseden sonra Hıristiyanlığın en önemli ikinci kilisesi olarak kabul ediliyor ve 1116’dan tam olarak 1932 yılına kadar bütün patrikhanelerin merkezi sayılmış. İçerisinde yedi mezar odası, 52 adet Süryani metropoliti ve patriğinin mezarı bulunuyor. Halen bu mezarları ziyaret eden Hıristiyanlar için çok önemli bir merkezdir.
İlk Matbaanın Ev Sahibi
Anadolu topraklarındaki ilk matbaanın İbrahim Müteferrika’dan sonra 4. Petrus tarafından getirildiği ve bu manastırda üretime başladığı biliniyor. Mardin Evleri Halen manastırın bazı bölümlerinde matbaadan kalan izler ve bazı ev eşyaları da sergileniyor. Bu manastır bugün az sayıdaki Süryani’nin adeta bir yaşam yeri. Çünkü okuldan sonraki zamanlarının birçoğunu Süryani çocukları burada geçiriyor ve dini bir eğitim alıyorlar. Halen ayinlerin de düzenlendiği bu manastırı gezmek isterseniz mutlaka rehber eşliğinde geziyorsunuz ve cüzi bir miktar para ödüyorsunuz.